top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıHKo

Müzik Eleştiri: Mabel Matiz - Fırtınadayım

Güncelleme tarihi: 24 Kas 2020

Merhaba sevimli Müzik Eleştiri okurları. Bugün sizlerle yerli ve milli değerlerimizden bir tanesi olan Mabel Matiz'in mana yoğunluğu oldukça yüksek "Fırtınadayım" adlı eserini incelemeye çalışacağız. Mabel Matiz hem üretkenliği hem de özgünlüğü ile endüstriyel tabir edebileceğimiz müzik piyasası içerisinde kendisine ilginç bir konum elde etmiş durumda. Belki ilerleyen yazılarımda birkaç farklı eserinden ve genel olarak sanatçı kimliğinden de bahsedebilirim ama bugün yalnızca Fırtınadayım eserine değineceğim.


Aslında bu yazımda endüstiyel müzik ve butik müzik diye uydurmuş olduğum kavramlara da değinecektim fakat konu çok dağıldığı için kavramları açıklayacağım farklı bir yazı yazmamım daha mantıklı olacağını düşündüm. Umuyorum en kısa süre içerisinde o yazıyı da sizlerle paylaşabilirim.


Esere bakacak olursak; parçadaki duygu yoğunluğu gerçekten inanılmaz düzeyde. Sözler çok özgün ve Mebel'in sıkça kullandığı tasavvuf motiflerini barındırdığı için çok derin manalar içeriyor. Mabel Matiz bu anlamda ülkemiz müziği için gerçekten bulunmaz bir nimet. Özellikle de pop müzik piyasasındaki söz kaliteleri gittikçe düşmekte iken aradan bu şekilde bir sanatçının çıkmış olmasını çok takdir ediyorum. Umarım Mabel'i örnek alıp piyasanın gereklerine uymak yerine kendi özgün iç tefekkürlerini müziklerine yansıtan sanatçı sayısı gün geçtikçe artar.


Parçanın genel müziğinde sözlerin hakkını verecek bir çalışma ile, harika bir kompozisyon yakalanarak ortaya güzel bir eser çıkarılmış. Bu parçada ve genel olarak Maya albümünde Sabi Saltiel; hem genel düzenlenmelerde, hem telli çalgı icralarında, hem de synthesizer kullanımlarında harika işler başarmış. Zaten albümde Mabel'den hemen sonra Sabi Saltiel'in ismini anmazsak büyük bir haksızlık etmiş oluruz.


Eserde -bu yazımda bahsetmediğim- "butik", "endüstriyel" dengesi büyük oranda yakalanmış. Fakat yine de parça ile ilgili olumsuz bazı noktalara değinmek istiyorum.


Birincisi: Parçanın girişinde, belki de kanallar arasında en az emek harcanmış olan ritim kanalı kullanılmış. Bunun akabinde de parçanın ana melodisi yerleştirilmiş. Bu durum hem parçayı gereksiz yere uzatmış, hem parçanın en etkili melodisinin üç kez tekrarlanmasına sebep olarak yoğun etkisini bir nebze kırmış, hem de kalitesiz bir parçaya girme hissiyatına yol açmış. Bunun yerine girişi tamamen atarak doğrudan sözlerle parçaya başlanabilir ya da farklı bir kanaldan çok daha kısa bir giriş tercih edilebilirdi. Bu sayede parça daha akıcı hale gelerek uzun yıllar dinlenilebilirliği daha yüksek bir yapıda olabilirdi.


İkincisi: Normalde başka bir parçada bas kanalı bu şekilde olsa çok itiraz etmem, normal deyip geçerim. Fakat bu albüme Sabi Saltiel'in eli değdiği için açıkçası bas anlamında da çok daha üst seviyede bir çalışma bekliyordum. Kötü demiyorum, ama rica ediyorum bas kanallarına da, böyle değerli sanatçılarımız biraz daha eğilsin ve daha doyurucu altyapılar dinleyelim.


Üçüncüsü: Parçada tasavvuf motiflerinin olmasına değinip bunu çok özgün bulduğumu belirtmiştim; fakat bu demek olmuyor ki tasavvuftan gelen her manayı Mabel doğru şekilde ele almış ve ben bu ele alma şeklini olduğu gibi kabul ediyorum. Özellikle parçanın en sonunda, belki de aşktan gelen bir naz hali ile, "bu savaş tükenmeli, en başa dönülmeli" şeklinde bir söz bulunuyor. Bu da insanın yaratılış gayelerinin temellerinden birine itiraz niteliğinde bir söz olarak anlaşılabiliyor ve bu manasıyla insanı biraz isyana sürüklüyor. Bu tarz manalar aşk hali içerisinde olan kişiler için mazur görülebilir fakat bunu anlayamayan kişiler için tehlikeli durumlara yol açma ihtimali çok yüksek. Bu anlamda Mabel Matiz'i, bazı konularda kendisiyle aynı yollardan geçmeyen kişilere zarar vermemesi adına, bir parça daha sır perdesi ardında saklanmaya davet ediyorum. Ama çok da sır perdesi ardına girmesin, böyle farklılıklara çokça ihtiyacımız olan bu dönemde müzik alemini kendinden mahrum etmesin.


Genel olarak toparlayacak olursak Fırtınadayım eseri insanı mana arayışına sevk ederken aynı zamanda duygulandıran başarılı bir eser olmuş. Başta Mabel Matiz ve Sabi Saltiel olmak üzere eserde emeği geçen herkesin ellerine sağlık.


Bu yazıyı okuyan siz sevimli okurlarımın da vaktine ve gözlerine sağlık. Hepinize mutlu ve pozitif bir hafta diliyorum. Sağlıcakla kalın.






13 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Müzik Eleştiri: Aytun & Can Menek - Sheep to Sheep

Merhaba sevimli Müzik Eleştiri takipçileri. Bu aralar sabahlarım biraz yoğun geçtiği için buraya yazma vakti bulmakta güçlük çekiyorum....

Müzik Eleştiri: Zaboo Mafoo Theme Song

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba sevimli Müzik Eleştiri okurları. Sizleri çocukluk yıllarınıza götürüp keyifli şeyler hatırlamanızı...

Müzik Eleştiri: Children of Bodom - Everytime I Die

Merhaba sevimli Müzik Eleştiri takipçileri. Eğer bir şekilde Death Metal müziğe ilgi duyuyorsanız ya da bir dönemler duymuşsanız, sizi...

Comments


bottom of page