top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıHKo

Müzik Eleştiri: Dire Straits - Brothers In Arms

Tekrar merhaba sevimli Müzik Eleştiri okurları. Bugün sizlerle, artık klasikleşmiş bir eseri inceleyeceğiz.


Brothers In Arms, sadeliği ve naifliği ile "less is more" felsefesinin adeta müzikteki temsilcisi gibi benim gözümde. Çıkış yılı olan 1985'ten beri tazeliğini kaybetmemiş harika bir eser. Bugün elimden geldiğince bu başarının sebeplerini, kendi bakış açımdan izah etmeye çalışacağım.


Öncelikle parça altyapısına bakacak olursak dönemin şartları ile gayet temiz ve kulağı tırmalamayacak şekilde, sade ve net olduğunu görüyoruz. Parçanın sağından solundan o dönemlerde çokça kullanılan kalitesiz ses efektleri çıkıp da dikkatimizi dağıtmıyor. Daha sonra bu altyapının üzerine harika bir müzik inşa edilmiş ve anlam yoğunluğu yüksek sözler de bu müziğin içine adeta derinin içindeki bir beden kadar güzel yerleştirilmiş ya da tam tersine; müzik, sözlerle oluşan bedenin üzerine adeta bir deri gibi tam oturmuş. Aynı şekilde Mark Knopfler'in ilmek ilmek dokuduğu gitar notaları da parçayı o kadar güzel tamamlamış ki bize sadece şapka çıkarmak düşüyor bu eser karşısında. Parçadan bir şey çıkartmak ya da parçaya bir şey eklemek -imkansız diyemeyiz ama- gerçekten çok zor. Bu da eseri "efradını câmî, ağyarına mânî" tabir edeceğimiz seviyede bir kaliteye ulaştırmış.


Mark Knopfler ve gitar performansı için de kesinlikle ayrı bir başlık açılması gerektiğini düşünüyorum. Parçada vokal olarak güçlü bir performans görmesek bile (vokal performansı kötü demiyorum kesinlikle, olması gerektiği gibi çok kıvamında ve güzel bir performans; fakat vokal tekniği anlamında Mark çok ön plana çıkan bir sanatçı değil. Bu durumu gitarı ile bütünleşerek tamamladığını düşünüyorum.) bu durum gitar tınılarının parçaya harika şekilde yerleştirilmesi ile tamamen başka bir boyuta taşınmış. Sanki gitar, ikinci bir vokal vazifesi görüyor gibi parça ile bütünleşmiş. Mark Knopfler'in penasız şekilde geliştirdiği, kendine özgü çalım tekniğinin burada kesinlikle çok etkili olduğunu düşünüyorum. Zaten başka eserlerinde de bu tekniği sayesinde gitarını en efektif şekilde kullandığını görebiliyoruz.


Parçanın canlı performanslarını dinlediğimizde ise yıllar geçse de olayın sürekli gelişerek daha da iyi bir boyuta geldiğini görüyoruz. Gençliğin verdiği enerjiden ziyade belli bir olgunlukla ve erdemle yazılmış bir parça olduğunu ispatlar nitelikte bu durum. Benzer senelerde eserler veren rock müzisyenlerinin, o çok enerjik ve dinamik parçalarını bugün nasıl icra ettiklerini de göz önünde bulundurursak aradaki fark daha da iyi anlaşılıyor.


Parça ile ilgili olumsuz bir şey aklıma gelmiyor. Değinebileceğim tek küçük husus; albüm kaydında 7 dakika 4 saniye olan eserin klip versiyonunda 4 dakika 58 saniye olarak kesilmesi durumu. Ben şahsım adına 4:58'lik versiyonunu daha çok dinliyorum ama 7:04'lük hali de kesinlikle sıkıcı ve uzun hissettirmiyor. Giriş olarak kısa versiyonu, çıkış olarak ise uzun versiyonu tercih ediyorum.


Eser bu kadar güzel olunca eleştiriden çok güzelleme yazıyor gibi oldum. Bu güzellemeyi daha fazla uzatmadan sizleri bu eşsiz parçayı dinlemeye davet ediyorum. Parçada emeği geçen herkese, bize böyle bir eseri armağan ettikleri için teşekkürü borç bilirim.


Böyle güzel parçalar ile, duygu ve anlam yüklü güzel günler geçirmenizi diliyorum. Sağlıcakla kalın.




12 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Müzik Eleştiri: Aytun & Can Menek - Sheep to Sheep

Merhaba sevimli Müzik Eleştiri takipçileri. Bu aralar sabahlarım biraz yoğun geçtiği için buraya yazma vakti bulmakta güçlük çekiyorum....

Müzik Eleştiri: Zaboo Mafoo Theme Song

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba sevimli Müzik Eleştiri okurları. Sizleri çocukluk yıllarınıza götürüp keyifli şeyler hatırlamanızı...

Müzik Eleştiri: Children of Bodom - Everytime I Die

Merhaba sevimli Müzik Eleştiri takipçileri. Eğer bir şekilde Death Metal müziğe ilgi duyuyorsanız ya da bir dönemler duymuşsanız, sizi...

Comments


bottom of page