Merhaba sevimli Müzik Eleştiri okurları. Bugün bir ekipman değerlendirmesi ile karşınızdayım. Nisan 2018'de, uzunca araştırmalar yaparak almış olduğum Audio Technica ATH-M50x modelinin genel özelliklerini sizlerle paylaşacağım. Eğer almayı düşünenler varsa bu yazının yardımcı olacağını düşünüyorum.
Ses kalitesi konusundan başlamamız gerekirse; bu konuda pek çok yabancı kanal ve forumda da rahatlıkla görebileceğiniz üzere fiyat/performans konusunda ATH-M50x açık ara önde görünüyor. Çok büyük bütçelere sahip olmayan pek çok stüdyo ve müzisyen, referans kulaklık olarak bu modeli tercih ediyorlar. Eğer siz de minik bir stüdyoya sahipseniz ya da evde kayıtlar alıyorsanız kesinlikle bu modeli değerlendirmenizi öneririm. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir hususu da belirteyim; ATH-M40x modeli aslında biraz daha iyi ses kalitesine sahip. Bir arkadaşım benimle aynı zamanda bu modeli almıştı. Her ikisini de denemiş birisi olarak M40x'in ses dengesinin biraz daha iyi olduğunu söyleyebilirim. M50x modelinde bas seslerin artması ile birlikte tizlerin dengesi bir miktar bozuluyor. Ben kulaklığı almadan önce bu konuyu okumuştum ama yine de ergenlik yapıp biraz daha bas uğruna tizlerden fedakarlık ettim. Pişman değilim fakat şu anda olsa M40x üzerinde daha çok düşünürdüm. (M40x modelinin kulak kafalarının 180 değil 90 derece dönmesi ve kutu içinden 1.5 metre kablonun çıkmaması gibi durumlardan ötürü çok tercih edilmediğini düşünüyorum. 1.5 metre kablo olmaması günlük kullanımı çok zorlaştıran bir unsur. Eğer bu modeli alacaksanız yanında mutlaka bu kabloyu da sipariş etmenizi öneririm.)
Tabi ses kalitesi konusu çok fazla ayrıntı barındıran bir konu. M50x referans bir kulaklık. Günlük bir kullanıcı iseniz ve müziğin detaylarını duymaktan çok müzikle eğlenmek isteyen bir yapınız varsa bu kulaklık sizi tatmin etmeyebilir. Pek çok kullanıcı, ses deneyiminde baslara ağırlık verilmesini ve gürültü engelleme özelliği gibi noktaları daha fazla önemsiyor. Bu sebeple M50x'in kötü olduğunu iddia eden çok kişi ile karşılaştım. Onlara haksız demiyorum ve bu kulaklığı önermiyorum da. Piyasada bas frekansları, tasarımı ve gürültü engellemesi çok daha iyi seviyede bir sürü kulaklık var. Tabii ki beklentileriniz bunlar ise o modelleri almanız gerekir. "Abi bas kafama vurmuyor bunda yeaa" şikayetiyle gelmeyin sonra.
Ses kalitesi ile ilgili bir diğer durum da kullandığınız cihazların ses verebilme limitleri ile alakalı. Pek çok kişi bilgisayar ya da telefon alırken ekran kartını inceler ama ses kartını pek az kişi önemser. Bu sebeple piyasada üretilen çoğu cihaz M50x'in verebileceği kalitedeki sesten daha düşük kalitede ses üretmekteler. Bu sebeple, eğer profesyonel bir stüdyo sahibi ya da odyofil değilseniz bundan daha pahalı referans kulaklıklar almanıza hiç lüzum yok. Zira daha pahalı kulaklık almanız durumunda tüm ekipmanlarınızı yenilemeniz ya da araya bazı ses güçlendirici cihazlar almanız gerekecektir.
Ses ile alakalı başlıca konulara değindikten sonra tasarıma gelecek olursak, bu konuda benim çok fazla bilgim yok fakat kabaca baktığımda tasarımı beni cezbeder bir yapıda değil. Rahatsız da olmuyorum bu durumdan fakat benzer fiyat aralığında alabileceğiniz pek çok model M50x'ten daha güzel tasarıma sahip olabilir. Eğer kulaklığı, müzik dinleme cihazından çok şık bir aksesuar olarak görüyorsanız, kesinlikle bu modeli almanızı önermem. Bu konuda Audio Technica tasarım ekibine de seslenmek istiyorum. Lütfen sonraki modellerinizde maliyeti artırmayacak şık tasarımlar geliştirmek için biraz daha çaba gösterin, ta ki benim gibi sokakta Audio Technica takarak gezen kişiler biraz daha şık görünebilsinler.
Kullanışlılık konusu kulaklık almak isteyenlerin önemsediği bir diğer önemli husus. Bu konuda bence M50x gayet güzel işler başarıyor. Biraz ağır ve kaba olmasından ötürü başlarda korkmuştum fakat uzun vadede büyük bir konfor problemi yaşatmadı bana. Eğer yaz aylarında dışarıda kullanmak istiyorsanız ciddi bir terleme yaptığını belirtmem gerekir. Bunun dışında, 1.5 metre kablosu ile günlük kullanıma gayet uygun bir deneyim sunuyor. Uzun kabloları ile birlikte stüdyoda da gayet rahat şekilde kullanabilirsiniz.
Tabi bu günlük kullanım deneyimini kablosuz kulaklıklar ile kıyaslamamak lazım. Kablolu, kulak üstü ve referans kulaklıkları baz alarak bunları yazdım. Eğer amacınız çok daha pratik bir kullanım deneyimi ve her ortamda rahatça taşıyabilmek ise, yine bir sürü küçük büyük alternatif görebilirsiniz. Bununla birlikte M50x için üretilmiş bir kablosuz kulaklık adaptörü de mevcut. Hem kablo ile uğraşmak, hem de telefonunuza elinizi atmadan bazı kontrolleri kulaklık üzerinden yapabilmek ve kulaklığı bir mikrofon olarak kullanabilmek istiyorsanız bu aparatı almanızı öneririm. Ben şahsen bunlara çok ihtiyaç hissetmediğim için ve bir adet de günlük kullanım kulaklığım olduğu için bu aparatı satın almadım.
Bir kulaklık ile ilgili değinmem gereken son önemli husus da sanırım dayanıklılık konusu. Bu konuda da M50x gerçekten çok başarılı. Kulaklığı en az 3-4 kez çok ciddi şekilde sert zeminlere düşürdüm. Bol miktarda ter ve dış faktöre maruz bıraktım. Çoğunlukla kılıfsız olarak çantamda gezdirdim. Müzik dinlemediğim anlarda bile boynuma çokça taktım. Buna rağmen kulaklık neredeyse ilk aldığım günkü formunu korumaya devam ediyor. Hayatımda bir sürü kulaklık bozmuş biri olarak bu sağlamlığa gerçekten hayran kaldım. Daha sağlamı var mıdır bilmiyorum ama dayanıklılık konusunda endişe duymadan alabileceğiniz bir kulaklık olduğunu -2,5 senedir kullanan biri olarak- rahatlıkla söyleyebilirim.
Velhasılıkelam, ATH-M50x benim için gayet elverişli bir kulaklık oldu. Eğer bütçe aralığınız bu kulaklığa uygunsa ve bir kulaklıktan beklentileriniz yukarıda yazdıklarıma benzer şeyler ise sizlere de bu modeli öneririm.
Umarım kulaklık satın almak isteyen sevimli Müzik Eleştiri okurlarına bir nebze olsun yardımcı olabilmişimdir. Sağlıcakla kalın...
Comments